Son zamanlarda drone ile su üstünde uçulmaması konusunda bir çok yazı görmüş olsanızda, özellikle kumsalda uçurmakla ilgili biraz daha detaya girmek istiyorum. Aylardan Eylül olmasına rağmen güney plajlarımızda hala yazın esintisi kendini hissettiriyor. Bununla beraber avantajlı yaz sonu tatil fiyatlarından faydalanmak isteyenlere turistlerde eklenince sahiller ve plajlar doluluk oranını koruyor. Kabul ediyoruz ki sahide uçmak yapılması gereken adrenalin dolu bir aktivitedir. O kada para verdiğiniz dronunuzun su ile dans etmesini istemezsiniz . Bu yüzden dronunuzu plajda güvenli bir şekilde uçurmak için bazı ipuçları sıraladım . Umarım dronunuz H2O ile hiç tanışmaz.
1. Gerekli Ekipmanı Al
Hazırlanmadan çocuklarını plaja götürmezsin, değil mi? Büyük olasılıkla havlu, mayo, kovalar (kumdan kaleler için), güneş kremi ve diğer gerekli eşyalarla dolu bir plaj çantası getireceksiniz. Drone’unuzu kumsalda uçurmak hiç de farklı değil, hadi bir plaj çantası koyalım ve içine bir şeyler atayım. Eksiksiz almaya çalışın.
- Gerekli: Yeni parlak Mavic’i mağazadan getirdiğinizde kutuya gelen her şeyden bahsediyoruz. Biliyorsun, dron, pervaneler, piller (tamamen şarj olmuş!) Ve RC kablosu.
- Hafıza kartı: En iyi çekimlerim kumsalda çekildi. SD kartı evde unutmak, bütün plaj uçuş deneyimini köreltmek için kesin bir yoldur. Bunu bir adım daha ileriye götürmek için evinizden ayrılmadan önce SD kartın yeterli alana sahip olmasını öneriyorum. Gerekirse bahçede uzanan dayıyı silmek zorunda kalabilirsiniz.
- Gölgelik: Henüz bir tanesine sahip değilseniz, buradan ihtiyacınız olan ürünü inceleyebilirsiniz. Telefonunuzda veya tabletinizde güneşli havalarda görüş zorluğu yaşarsınız ve plajda uçarken bu durum artar. Gölgelik, özellikle kendinizi şımarık şemsiyelerden birinin altında bulabilecek kadar şanslı olmadığınız sürece, gereklidir. Suya baktığınızda kör olacaksınız ve tüm gördüğünüz güneşin parlaması. Bundan sonra telefonunuzdaki görüntüyü yakalamak neredeyse imkansız olacak .
- İniş pisti. Sulu kuma indirmek dronunuz için yapabileceğiniz en kötü şeylerden biri olmalı. Motorlara ve bu küçük kum taneleri nedeniyle oluşabilecek diğer iç parçalara verilen hasar geri döndürülemez olabilir. Kuma indirmek tek seçeneğinizse ve dronu tutmanıza yardımcı olacak bir arkadaşınız yoksa, en azından bir iniş pistiniz olsun. Satın almak için bir tane arıyorsanız, buradan inceleyebilirsiniz.
- ND filtreleri. Bunlar şart değildir, ancak nötr yoğunluklu (ND) filtre, kamera merceğinden geçen ışık miktarını sınırlar ve bu yoğun parlamayı sınırlandırmak size daha fazla sinema çekimi sağlayabilir. ND filtrelerini sık sık kullanıyorum ve bunlar sık kullanılanlardır.
2 Uçuş Kurallarını Kontrol ET
Evinizden çıkmadan önce, uçmayı planladığınız belirli bir plajın uçuş kurallarını kontrol etmek önemlidir. Suyun üzerinde olacağınız için, plaj günlerinizi mahvedebilecek sinyal bozucuları düşünmelisiniz. Airmap uygulamasından uygunluk durumuna bir göz atın. Büyük ve popüler şehirlerde iseniz her köşede askeri üs, havalimanı gibi yasaklı bölgeler olabilir.
3. Kalabalıklardan Kaçının
Plajla ilgili bir şey birçok insanı cezbeder ve en azından bir hoşnutsuz ıstakoz kırmızısı turisti . Etrafta dolaşmaya devam eden oyuncağınızın tatilini mahvettiğinden şikayet edebilirler.
İnsanların olmadığı çoğu zaman suyun üzerinde olsanız bile, dronlar her zaman dikkat çekiyor gibi görünüyor. Diğer sahil sakinleriyle etkileşimleri minimumda tutmak için iki tavsiyem var.
- Sabah erkenden veya öğleden sonra uçmak. Daha az insanla karşılaşacaksınız ve çektiğiniz tüm fotoğraf / videolar daha sinematik olacaktır.
- Plajın daha tenha bölgeleri hakkında biraz araştırma yapın. Google’a yazmak, size en iyisini arayan binlerce turiste verdiği sonuçları verecektir. Biraz yaratıcılık kazanmaya çalışın ve sınırların dışına çıkın. Daha bakir yerler bulabilir belki yerlilerin bile görmediği yerlerde uçabilirsiniz.
4. Suya Çok Yakın Uçmayın
Çoğu zaman dronumuzdaki GPS oldukça doğru, ama değerli dronunuzu bahse atar mısınız ? Dalgaların çarptığı yerden 3 mt uzakta kalkarsanız ve bu noktada ana noktanın işaretlendiği yerdeyse, 20 dakika boyunca uçtuğunuzda ne olur ve drone’nuz aniden RTH prosedürünü dronu kontrol etmeden başlatırsa ne olur? Elbette, bu nadir bir durumdur, ancak eğer gerçekleşirse, GPS’in lanetli olduğunu ve gelgit uçuş sırasında çok fazla gelmediğini umuyorsunuz.
Bunun yerine, sahile 15-30 mt yukarı çıkın ve fırlatın. Oradan, uçağınızı yapabileceğiniz suya yürüyebilir ve eğer bir olayın ortaya çıkması durumunda RTH özelliğinizin kesinliği konusunda çok fazla endişelenmenize gerek kalmayacaktır.
5. Ayarları İki Kez Konrol Edin
Ev noktasından bahsetmişken, yola çıkmadan önce bu konunun yapıldığından emin olalım. Uygulamada işaretli olan konumun gerçek konumunuz olduğundan ve suyun 6 mt ft dışına çıkmadığından emin olun.
DJI, kayıp bir sinyal olması durumunda dronun yapması gereken işlem planını belirlemenizi sağlar. Büyük olasılıkla üç seçeneğiniz olacak: vurgulu, arazi ve Eve Dönüş. Açık nedenlerden dolayı, RTH’nin seçili olduğundan emin olmak isteyeceğiz . Drone operatörleri hakkında su üzerinde uçarken sinyallerini kaybeden birçok hikaye okudum ve dronu tuzlu ölümüne inerken çaresizce izlediler. DJI GO 4 uygulamasında RTH seçtiğinizden emin olmak için, ayarlar> ana kontrol cihazı ayarları> gelişmiş ayarlar> uzaktan kumanda sinyali kayboldu seçeneğine gidin.
Bahsettiğim gibi, muhtemelen güneşli bir günde, plajda çok fazla parlama olacak. Fotoğraf ya da videografi, günlük görevinizse, kamera ayarlarınızı el ile ayarlamayı düşünebilirsiniz. Ayarları manuel olarak ayarlamak istemiyorsanız, en azından beyaz dengesi altında “güneşli” seçeneğini seçebilirsiniz.
# 6 VPS Açık mı Kapalı mı?
Ah, su üzerinde dronu uçurmak hakkında bilgi ararsanız göreceğiniz ilk sorulardan biri. Yaygın olarak kapsanan nedenlerinden biri, DJI’nın el kitaplarında su üzerinde uçmak hakkında söylediklerinden kaynaklanıyor.
“Vizyon Sisteminizin ve Kızılötesi Algılama Sisteminizin performansı, taşan yüzeyden etkilenir.”
Daha aşağı, su ve saydam yüzeyleri örnek olarak listeler. VPS’yi kapatıp kapatmamanız gerektiğine dair doğru bir cevap vermek için, VPS’nin hangi yükseklikte çalıştığını ve bu yükseklik içinde uçup uçmayacağınıza bakmamız gerekir. Çoğu DJI drone üzerindeki VPS, 10m kadar çalışır.
Genel fikir birliği, dronun sensörleri suyun hareketinden ve şeffaflığından etkilendiğinden, 10 mt altında uçarken VPS’yi devre dışı bırakmak akıllıca olur.
10 mt üzerinde uçuyorsak VPS’ye dokunmadık ve hiçbir zaman sorun yaşamadık. Öte yandan, dronun VPS açıkken alçaktan uçarken her türlü sürüklenmeyi yaptığını gördük.
7 Okyanus ve Çevresini Gözlemle
Hepimiz çarpışan dalgaların fotoğraflarını gördük. Eğer yüksek kaliteli bir fotoğrafsa, muhtemelen havada 10 mt vuran binlerce minik tuzlu su damlacıklarını da gördünüz. Dronunuzu başlatmadan önce, sadece uçmayı planladığınız alanı ve olası sorunlu alanları aramayı gözlemlemek iyi bir fikirdir.
Bu reklamları veya evlenme tekliflerini arkalarına sürükleyen küçük uçaklar, yaz boyunca gün boyu sahilde aşağı yukarı uçuyor. Net olduğunuzu sanmayın, çünkü 120 mt sihirli sayısının altındasınız. Bu dronların genellikle o kadar alçaktan uçtuklarını hissediyorum ki deniz spreyi hakkında da endişelenmeleri gerekiyor. Kısacası, plajda uçmak, başka bir yerde görülmeyen yepyeni bir potansiyel tehlike kümesiyle geldiği için ayrı bir farkındalık gerektirir.
8 Yüksek Rüzgarda Menzil Testi Yamayın
Sahip olduğunuz tek şey önünüzdeki açık bir okyanus olduğunda, sahilde bir dizi testi yapmak inanılmaz derecede caziptir. Bu menzil testini tekrar düşünmek isteyip istemediğinize iki sebep vereceğim.
- Plajda genelde daha rüzgarlı. Her şey iyi olurdu Akünün% 50’sine düşene kadar düz bir şekilde uçup, sonra geri dönerseniz… rüzgarın 0 MPH olduğu varsayılarak. Ancak, 10-15 MPH’lık bir açık deniz rüzgarı olduğunda ve% 50 pil ömrüne kadar uçarsanız ne olur? Cevap, o dronu bu tür rüzgar ve kötü planlamayla bir daha asla göremeyeceğinizdir.
- Drone, düşündüğünüzden daha hızlı bir şekilde ufka karışıyor. Bu dronu kontrol sınırları içinde tutmak mühimdir.
9. Suya Karşı Derinlik Algısı
Sudan çıkan bir şeyin ne kadar yüksek olduğunu söylemenin ne kadar zor olduğunu fark ettiniz mi? Bu büyük ölçüde referans noktalarının bulunmamasından kaynaklanmaktadır. Büyük bir çayırda uçarken dronunuzu uzaktan zar zor görebiliyor olabilirsiniz, ancak kuşun zeminin üzerinde olduğunu belirten dev ağacın yüksekliğinde olduğunu görebilirsiniz.
Okyanusun üzerinde uçarken dronunuzun yüksekliğini kıyaslama lüksünüz yok. Yüksekliği değerlendirmek, özellikle bir uçurumun üzerinde duruyorsanız vedronunuzun 30 mt altındayken dronun yüksekliğini tahmin etmek zordur. Uygulamadaki irtifa okumasının deniz seviyesine göre kalkış konumunuza sahip olacağını unutmayın; bu nedenle bir çıkıntıdan fırlayıp aşağıdaki suya daha yakın bir yere inerseniz oluşabilecek olumsuzluklara hazırlanın.
10 Kuşlardan Kaçının
Plajda uçarken insanlar, rüzgar, deniz spreyi ya da genellikle sorun olan başka herhangi bir unsur değil. Bu lanet olası martılar! Neredeyse her kumsala uçtuğumda martılarla bir çeşit kavgaya giriyorum. Birbirimiz için karşılıklı bir hoşnutsuzluğumuz olduğu anlaşılıyor.
Martılar çok mikro-milliyetçilerdir ve kendi alanlarında bir yabancı genellikle savaş anlamına gelir. Onların Phantom serisi gibi beyaz dronlara karşı Maviler gibi koyu renkli olanlardan daha agresif olduklarını gördük. Saldırıları önlemek için için parlak mavi / yeşil bir deri alabilirsiniz. Bu, frekansı azalttığını kanıtladı ama martılar her zaman bir sorun olmaya devam edecektir şüphesiz.
Kendinizi bir martı ile savaşın sıcağında bulursanız, bozulmadan kaçmak için bu adımları izleyin.
- Drone’u spor moduna getirin.
- Dronunuzla martınız arasında bir boşluk bırakın yayana gelince olabildiğince çabuk yükselin.
- O rakımda kendinize doğru uçun ve drone hizada olduğunda hemen inin.
